4 Kasım 2019 Pazartesi

Kuşburnu Sirkesi

Kuşburnu Sirkesinin Faydaları:

  • Solunum yolu hastalıklarını daha hızlı iyileştirir. Kuşburnunun içinde bolca C vitamini bulunduğundan, bu vitamin grip, nezle, bitmek bilmeyen öksürük, burun tıkanıklığı, hatta astım, bronşit, nefes darlığı gibi birçok solunum yolu hastalığı ya da kış rahatsızlığında oldukça etkilidir.
  • Yüksek kolesterolün düşmesini sağlar. Kolesterol seviyesinin dengelenmesinde önemli roller oynayan kuşburnunu böyle bir amaçla kullanacaksanız mutlaka öncesinde doktorunuza veya eczacınıza danışmanızda fayda var.
  • Ödem söktürücü bir etki oluşturur. 
  • İltihaplı bölgelerin daha hızlı iyileşmesine destek olur. Antioksidan etkisi sayesinde vücuttan serbest radikalleri uzaklaştıran kuşburnu, aynı zamanda iltihaplı bölgelerin daha hızlı iyileşmesine de yardım eder. Eklem iltihaplanmalarında dahi olumlu etkilerde bulunduğu söylenmektedir.
  • Kansere karşı vücudu koruyor. Kanserli hücrelerin oluşumunu engellediği gibi var olan zararlı hücrelerin yayılıp çoğalmasının da elinden geldiğince önüne geçer.
  • Kan şekerini dengeleyerek şeker hastalığına iyi gelir. Tıpkı kolesterolde olduğu gibi kuşburnu, şeker hastalığında da kendine önemli roller edinir ve kan şekerinin dengelenmesini sağlar. Bu sayede özellikle yüksek kan şekeri problemi nedeniyle şeker hastası olanların yardımına koşar. Tabii yine de düzenli olarak kullanmaya başlamadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışmanızda yarar var.
  • Böbreklerin sağlıkla çalışmasına destek olur. Kuşburnu içerdiği bazı faydalı asitler sayesinde böbreklerin de sağlıkla çalışmaya devam etmesini sağlar. Bu özelliği nedeniyle özellikle böbrek rahatsızlığı bulunanlara önerilmektedir.
  • Kabızlık sorununa çözüm olur. Bağırsakların aktivitelerini de etkileyen kuşburnu, kabızlık tedavisinde de önerilen bitkisel yöntemlerden biridir.
  • Sivilceleri yok eder, cilt sağlığını korur. Ciltte oluşan sivilcelere, akne ya da yara izlerine de iyi gelir. Çok daha ışıl ışıl bir cilde sahip olmamızı sağlar. Bunun için düzenli olarak kuşburnu sirkesi ile cildinizi temizlemeniz gerekir.

Kuşburnu Sirkesinin Kullanılışı:

Sabah kahvaltıdan sonra 1 çorba kaşığı sirke 1 su bardağı suya karıştırılıp içilir. Cilt toniği olarak cilde pamukla sürülür. Sürdükten 2 saat sonra cildinizi suyla yıkayabilirsiniz. Ne sirkesi içerseniz için mutlaka tok karnına tüketin. Aç karnına içerseniz asidik yapısı nedeni ile midenize zarar verebilirsiniz. Ülser gibi bir hastalığınız varsa hiç bir sirkeyi doktorunuza veya eczacınıza danışmadan içmeyin.

Kuşburnu Sirkesinin Yapılışı:

Daha önce tarif edilen genel sirke yapımında anlatıldığı gibi yapılır. Kurutulmuş veya taze meyve kullanabilirsiniz. Kurutulmuş olacaksa elinizi yakmayacak kadar suyla akşamdan ıslatıp bekletin. Su miktarı meyvelerin üzerini henüz kaplayacak şekilde olsun. Sirkeyi kurarken yumuşayan meyveleri elinizle hafifçe ezip patlatın. Bekletmek için kullandığınız suyu atmayın onu da sirke kavanozuna malzemelerinizle birlikte ekleyin.

Afiyet olsun.

30 Ekim 2019 Çarşamba

Alıç Sirkesi


Alıç Sirkesinin Faydaları

  • Alıç sirkesi, kan dolaşımının sağlıklı bir şekilde devam etmesinde önemli rol oynuyor. Güçlü antioksidan özellikleri bulunan alıç meyvesinden elde edilen alıç sirkesi de yine benzer şekilde antioksidan özellikler gösteriyor. Bu da vücuda giren serbest radikallerle baş edebilmemiz için bağışıklık sistemimizi güçlendirdiği anlamına geliyor. Hal böyle olunca, güçlenen bağışıklık sistemi, kanın temizlenmesinde ve sağlıklı bir şekilde dolaşmasında önemli bir etken oluşturmuş oluyor.
  • Kalp ve damar rahatsızlıklarına yakalanma riskini en aza indiriyor. Kanın sağlıklı bir şekilde dolaşmasına yardımcı olan alıç sirkesi, bu özelliği sayesinde damar tıkanıklıklarından tutun da kalp krizi gibi ani ve ciddi gelişebilen kalp ve damar rahatsızlıklarından koruyor. Damarlarda zaman içinde çeşitli faktörler nedeniyle oluşabilen plakların oluşumunu da en aza indiren alıç sirkesi sadece bu etkisi nedeniyle bile tm mutfaklarda yerini alması gereken malzemelerden biri sayılıyor.
  • Alıç sirkesi yüksek tansiyonun ve kolesterolün düşürülmesinde de etkili oluyor. Yine damarlarda oluşan yüksek kan basıncı nedeniyle ortaya çıkan yüksek tansiyon sorununa karşı yanımızda yer alan alıç sirkesi, kan dolaşımının sağlıklı bir şekilde devam etmesini sağlayarak damarlarımızı yüksek kan basıncından koruyor, kötü kolesterolün dengelenmesini sağlayarak yüksek kolesterol sorunu yaşayanlara yardımcı oluyor.
  • Beynin sağlıklı bir şekilde çalışmasını destekliyor. Alıç sirkesi, kan dolaşımına olan etkileri sayesinde sadece kalp ve damar sağlığını korumakla kalmıyor, aynı zamanda beyne ihtiyaç duyduğu oksijeni de sağlayabildiği için sağlıklı bir şekilde çalışmasında önemli bir rol oynuyor. Bu sayede ileri yaşlarda görülebilecek unutkanlık gibi problemlerin önüne geçerken hafızayı da güçlendirebildiği söyleniyor.
  • Alıç sirkesi, rahatlatıcı bir etki göstererek sinirlere iyi geliyor. Bu sayede sinir sisteminin sağlıklı bir şekilde işlemesine destek oluyor. Sinir, stres, depresif ruh hali ve bunlara bağlı ortaya çıkabilen uykusuzluk gibi problemlere çare oluyor.
  • Hazımsızlık, mide ağrıları gibi sindirim sistemiyle ilgili sorunların çözümünde etkili oluyor Sindirim sisteminin de sağlıklı bir şekilde çalışmasına destek olan alıç sirkesi, aslında elma ve üzüm sirkesi gibi birçok sirke türünde olduğu gibi hazımsızlık ve buna bağlı oluşan mide ağrısı, kramp gibi sorunlara çözüm olabiliyor. Ancak reflü gibi mide asidine bağlı sağlık sorunları olanların düzenli olarak alıç sirkesi kullanmaya karar vermeden önce mutlaka doktorlarına danışmaları ve onların önerileri doğrultusunda hareket etmeleri büyük önem taşıyor.
  • Alıç sirkesi, zayıflamaya yardımcı oluyor. Aslında bildiğiniz gibi birçok sirke türü, farklı karışımlar halinde değerlendirildiğinde zayıflama konusunda yardımcı olabiliyor ama alıç sirkesi hem güçlü antioksidan özellikler göstermesi, hem tokluk hissi sağlaması hem de kan dolaşımında yarattığı etkiyle metabolizmayı hızlandırması sayesinde bu türler içinde en çok önerilenler arasında bulunuyor. Siz de salatalarınızda ya da hazırladığınız farklı yemeklerde alıç sirkesine daha çok yer vererek bu faydasından yararlanabilirsiniz.
  • Alıç sirkesi cildin sağlıkla ışıldamasını sağlıyor, sivilcelerden kurtarıyor
  • Son olarak alıç sirkesinin idrar söktürücü bir etki oluşturduğunu da söylemeden geçmek olmaz. Alıç sirkesinin en çok faydalanılan özelliklerinden biri de idrar yolları üzerinde gösterdiği olumlu etkiler. Günlü antioksidan özelliklerini devreye sokarak vücuttan yabancı maddelerin uzaklaştırılmasını sağlayan alıç sirkesi, bu sayede idrar söktürücü bir etki oluşturuyor. Aynı zamanda idrar yolu enfeksiyonlarını da mümkün olduğunca en aza indiriyor, iyileşme sürecini hızlandırıyor.
  • Bu faydasının da etkisiyle alıç sirkesi, vücudun çeşitli yerlerinde oluşabilen ödem ve şişkinlik gibi sorunların da daha hızlı bir şekilde iyileşmesine destek oluyor.

Eğer ciddi, kronik bir rahatsızlığınız varsa, alerjik bir bünyeye sahipseniz ya da hamilelik dönemindeyseniz alıç sirkesi de dahil olmak üzere hiçbir besin maddesini faydalı diye tedavi amaçlı olarak kullanmayın, mutlaka doktorunuza veya eczacınıza danışarak hareket edin.

Alıç Sirkesinin Yapılışı: 

Daha önce yazılmış olan genel sirke tarifine uygun olarak kurulabilir. Meyve yumuşak olduğu için parmaklarınızın arasında ezebilir veya çekiç, et döveceği gibi bir aletle hafifçe vurarak meyveleri patlatabilirsiniz. Doğal meyve olduğu için içinde kurt olabilir, bunları güzelce temizlemeyi ihmal etmeyin.

Kullanılış Şekli:

1 su bardağı suya 1 çorba kaşığı alıç sirkesi karıştırıp her gün kahvaltıdan sonra tok karnına içilir. Ne sirkesi içerseniz için mutlaka tok karnına tüketin. Aç karnına içerseniz asidik yapısı nedeni ile midenize zarar verebilirsiniz. Ülser gibi bir hastalığınız varsa hiç bir sirkeyi doktorunuza veya eczacınıza danışmadan içmeyin.

Sirke Yapımı: Genel Tarif

Merhaba 😊

Son zamanlarda sirke yapmaya fena takıldım. Sizlerle buradan tariflerimi paylaşmak istiyorum.


SİRKE YAPIMI
(5 Litrelik Kavanoz İçin)
Gerekli Malzemeler:

  • 5 Litrelik cam kavanoz
  • Kavanozun ağzını kapatacak kadar tülbent
  • Paket lastiği
  • 4 litre kaynamış ılınmış içme suyu
  • 1 çay bardağı evde yapılmış herhangi bir sirke (varsa, yoksa şart değil)
  • 2 -3 kg kadar meyve

Yapılışı:

  • Meyveler elma, armut ayva gibi sert meyve ise kabuklarını soymadan çekirdek kısımlarını temizleyin. Meyveleri olabildiğince küçük parçalar halinde doğrayın. Tavla zarı büyüklüğü iyi bir örnektir. Nar, üzüm, erik, hurma gibi yumuşak meyveleri kavanoza doldurduktan sonra avuç içinde sıkarak olabildiğince ezin. Elma, armut ve erik gibi çekirdekli meyvelerin çekirdeklerini çıkarın. Üzüm çekirdeklerini çıkarmanıza gerek yok. 
  • Meyve parçalarını kavanoza aktarın. Meyve miktarı kavanozun yarısından bir iki parmak kadar fazla miktarda olmalı. Genellikle 2 kg yeterli ama nar gibi küçük taneli meyvelerde 2 kg az gelebilir.
  • Üzerine kaynamış ılınmış içme suyuyla kavanozu boğazından 4 parmak kadar aşağıya kadar doldurun. Tahta bir kaşıkla iyice karıştırıp tülbentle kavanozun ağzını kapatarak paket lastiği ile sabitleyin. 
  • Ertesi gün veya 48 saat sonra sirke adayınızın tadına bakın. 85 gram suda erilmiş 15 gram şeker tadı olmalı. Eksikse bu tada gelene kadar bal, pekmez çok tatlı meyve suyu, sirkesini yaptığınız meyvenin kendi yaptığınız reçeli veya şeker ekleyin. Bu esnada eğer bir refraktometreniz varsa onunla da ölçebilirsiniz. 12 Brix ile 16 Brix arasında olmalı çözeltiniz. Su miktarı kavanozun omuzuna kadar tamamlayıp ağzını gevşekçe kapağı ile kapatın.
  • Meyveler başlangıçta dibe çökse de 24 saat içinde üstte birikir. Meyveleriniz önce köpürerek şaraba dönüşecek. Kokladığınızda alkol kokusunu alabilirsiniz bu arada. Şaraplaşma bitip sirkeleşme başlayınca meyveler dibe çöker. Bu aşamadan sonra artık karıştırmayın. Bu esnada eğer elinizde varsa 1 çay bardağı dolusu keskin ev sirkesi veya sirke anası ekleyin. Sirke daha iyidir. Kavanoz ağzını tülbentle kapatarak olabildiğince karanlık bir yerde mümkünse 25 dereceye yakın bir ısıda 1 ay bekletin. Sirkenin kokusu keskinleşir tadı da sirke tadına gelir. Bu süre zarfında üst kısımda jöle kıvamında ve suyun yüzeyini kaplayan bir oluşum meydana gelir. Buna sirke anası denir. Sirke anası zamanla dibe çökecektir. Bu durumda sirkeniz süzmeye hazır hale gelmiştir.
  • Sirkenizi olabildiğince sık dokulu pamuklu bir tülbent veya bez veya varsa süzgeç kağıdı ile süzün. Unutmayın ne kadar süzseniz de evde yapılmış sirkeler asla fabrikasyon sirkeler gibi berrak olmazlar. Dilerseniz 2. kez süzebilirsiniz. Ama bu sirkenizi azaltmaktan ve vaktinizi boşa harcamaktan başka bir işe yaramaz. 
  • Süzme esnasında sirke anasına zarar vermemeye çalışarak onu temiz bir kavanoza dikkatlice alın üzerini kaplayıp 1 parmak geçecek kadar sirkenizin üst kısmından aldığınız sıvıyı veya daha önce süzdüğünüz herhangi bir sirkenizden koyun. 
  • Sirkenizi şişelemeden önce içine 1 tatlı kaşığı kadar tuz ekleyip karıştırın. Bu aşamada dilerseniz kuru, dar ağızlı ağzı sıkıca kapanabilecek şişelere doldurun, dilerseniz boşalttığınız ve su ile çalkalayarak posa artıklarını temizlediğiniz kavanoza geri koyup bu kez ağzını tülbentle değil kendi kapağı ile sıkıca kapatın. Bu arada tekrar sirke anası oluşabilir. tekrar dibe çökebilir. Şişelerken bu ikinci anayı da alıp sirke içinde muhafaza ederek bir sonraki sirke yapımında sadece bununla sirke kurabilirsiniz. Afiyet olsun.


NOT:

  • Sirkenize asla nohut koymayın ve tuz ilave etmeyin. Zira tuz antiseptik olduğu için süreci geciktirecektir hem de sirkenizin tadını olumsuz etkileyecektir. Bizim sirke yapabilmek için maya adını verdiğimiz mikroorganizmaların çoğalmasına ihtiyacımız var, antiseptik ya da bakteriostatik maddeler bizim çoğalması için çabaladığımız mikroorganizmaların çoğalmasını engelleyecektir.
  • Burada bahsedilen süreler 25 derece civarında seyreden ortam sıcaklığına göredir. Sıcaklık düşerse bu süreler de otomatik olarak uzayacaktır. O nedenle meyvelerin dibe çökme, süzme ve şişeleme aşamalarına geçerken mutlaka görüntü, tat ve koku testi yapın gerekirse bekleme süresini uzatın.
  • Sirke anasını şişelerken temiz bir kavanoza alın ve üzerine sirke koyup ağzını kapatarak buzdolabında saklayın. Bir dahaki sirke yapımınızda bu anayı kullanın. Buzdolabında tamamen sirke içinde olmak koşulu ile uzunca bir süre sağlıklı bir şekilde saklanabilir.
  • Sirkenizi kurduğunuzda kurduğunuz tarihi, meyveler dibe çöküp de karıştırmayı bıraktığınız günün tarihini ve süzdüğünüzde süzdüğünüz tarihi kavanozun üzerine mutlaka yazın. Süreç uzun olduğu için bazan neyi ne zaman yaptığınızı bilmek ister ama hatırlamayabilirsiniz. 



-      

1 Ekim 2019 Salı

Sirke Nedir?

Sirke Nedir?

Sirke, şarabın, düşük alkollü içeceklerin ve şekerli çözeltilerin mayalanması yoluyla oluşan ve asetik asit barındıran sulu bir çözeltidir. Bilimsel incelemelere göre; sirkeleşme olayı, sirke bakterisi adı verilen bir mikroorganizma türünün yapmış olduğu bir mayalama işlemidir. Bu bakteri, alkollü çözeltilerde gelişme gösterir ve alkolü fermente ederek ortaya su ve asetik asit çıkarmaktadır.

Sirke üretiminin yapılabilmesi için olması gereken 3 şart vardır. Bunlar; hava(oksijen) ile sirkeleşme olacak sıvının teması, sirke bakterisinin bulunması ve 20 ila 30 derece arasında sabit bir ısıdır.

Sirkenin İçeriğinde Neler Var?

Sirke ana bileşen olarak yapıldığı meyvenin özü, asetik asit ve sudan meydana gelir. Asetik asit oranı toplumların damak zevkine göre değişmekle beraber ülkemizde genel olarak %5'in altında olmamalıdır. Bu oran Avrupa'da %7'dir. Meyve özü olarak da imal edildiği meyvenin içinde ne varsa o maddeleri de içermektedir. Sirke yapım esnasında hiç ısıl işlem uygulanmadığı için meyvenin ya da bitkinin içerdiği maddelerde hiç bir azalma veya değişme olmadan sirkeye geçer ve içtiğinizde vücudumuz o meyveyi (bitkiyi) taze tüketmiş gibi faydalanır. Dolayısı ile her zaman taze olarak bulup tüketme imkanımız olmayan bitkileri sirkeleştirerek yıllarca taze olarak saklayıp gerektiğinde kullanabiliriz.

Sirke Nerelerde Kullanılır?

Sirke salata ve yemeklerde tatlandırıcı olarak kullanıldığı gibi, vücudumuzda yolunda gitmeyen durumlarda tedaviye yardımcı olarak içmek veya cilde sürmek suretiyle kullanıldığı gibi evde yer yüzey temizleyicisi, çamaşırlarda yumuşatıcı, bulaşıklarda parlatıcı ve sebze - meyve yıkarken de arındırıcı olarak da kullanılır.

Tedavi Edici Olarak Nasıl Kullanılır?

İlaç dışı tüm malzemeler tedavi edici değil tedaviye yardımcı ajanlar olarak kullanılırlar. Buna sirke de dahildir. Her tedavi edici ajan gibi sirke de yanlış kullanılırsa vücudumuza yarar değil zarar verir. Sirke eğer içilerek kullanılacaksa mutlaka tok karnına bir bardak suya bir çorba kaşığı sirke ilave etmek sureti ile içilir. Kesinlikle aç karnına alınmamalıdır. Asidik özelliği nedeni ile mide cidarına zarar verip ülsere neden olabilir. Tedaviye yardımcı olarak hangi durumda hangi sirkenin kullanılabileceği ileride açıklanacaktır.

Sirke Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar:

1- Sirke kurarken meyveyle birlikte bal da konur. Yanlış. Bal içerdiği propolis adlı madde nedeni ile doğal bir antibiyotiktir. Dolayısı ile mikroorganizma öldürücü etkisi vardır. Bu nedenle bal bin yıl da dursa bozulmadan kalabilir. Biz sirke yaparken maya adını verdiğimiz mikroorganizmaların çoğalması için çabalarız ki sirkemiz tutsun. Siz ortama antibiyotik verip bir taraftan bu mikroorganizmaların ölümüne sebep olursanız en iyi ihtimalle süreci uzatmış olursunuz. Ya da sirkeleşme asla gerçekleşmeyebilir. Doğrusu, bal yerine bildiğimiz toz şeker en uygun seçenektir. Üzüm sirkesi kuracaksanız şeker eklemeseniz de olur. Ama diğer bitkiler için şeker mayalanmayı başlatması açısından gereklidir. Miktar olarak da elma, armut, hurma gibi şekerli meyvelere kullanacağınız kavanoz kaç litrelikse o kadar çorba kaşığı şeker yeterlidir. Örneğin 5 litre kavanoz için 5 kaşık. Meyveniz ya da bitkiniz limon, zencefil, soğan, sarımsak gibi az şekerliyse o zaman miktarı biraz daha artırabilirsiniz. Şeker ilave ederken fazla olacağından korkmayın. Çünkü bu şeker önce etil alkole sonra da asetik asite dönüşeceğinden sizin vücudunuza bir molekül bile şeker girmez. Şeker miktarını biraz artırırsanız sadece sirkenizin daha keskin olmasını sağlamış olursunuz. Hiç bir zararı da olmaz.
2- Sirke kurarken diğer malzemelerle birlikte tuz da konur. Yanlış. Tuz mikroorganizma üremesini durdurur. Bu nedenle uzun süre saklamak istediğimiz besinleri tuzlarız. Salamura, turşu, tuzlama yaparız ki uzun zaman bekleyebilsin. Aksi takdirde mikroorganizmalar besinlerimizi çabucak bozar. Çürür, küflenir vs. Doğrusu, tuzu sirke anası çöktükten sonra süzüp, şişelemeden hemen önce ilave etmektir. Aslında tuzu sirke şarap olmasın diye ekliyor insanlar. Ama şarap olmadan da sirke olmuyor. O nedenle tuzu sirke oluştuktan sonra dökersek süreci sekteye uğratmamış oluruz.
3- Sirkemiz için malzemeleri ve suyu ekledikten sonra kabın ağzını sıkıca kapatmalıyız. Yanlış. Meyveler dibe çökene kadar ağzı kapalı kalabilir. Çünkü bu süreç şaraplaşma sürecidir. Şarap bakterileri (örneğin ekmek mayası) anaerobik ortamda çalışır. Yani çalışırken oksijene ihtiyaç duymaz ama karbondioksit açığa çıkarır. Bu da kabımızda basınç oluşmasına ve kapağın fırlamasına, içeriğinin fışkırmasına sebep olabilir. Meyveler dibe çöktükten sonra artık sirkeleşme başlamıştır ve sirke bakterileri çalışırken oksijene ihtiyaç duyar. Doğrusu kapağı kesinlikle kapalı olmamalı ve hava alması sağlanmalıdır. Bu amaçla kabın ağzı kapakla değil tülbentle kapatılır.


  SİRKE VE RAKAMLAR Sirke yaparken sürekli rakamlarla boğuşuyoruz. Bu rakamlar çoğu zaman kafamızı karıştırıyor, neyin ne kadar olması gerek...