1 Ekim 2019 Salı

Sirke Nedir?

Sirke Nedir?

Sirke, şarabın, düşük alkollü içeceklerin ve şekerli çözeltilerin mayalanması yoluyla oluşan ve asetik asit barındıran sulu bir çözeltidir. Bilimsel incelemelere göre; sirkeleşme olayı, sirke bakterisi adı verilen bir mikroorganizma türünün yapmış olduğu bir mayalama işlemidir. Bu bakteri, alkollü çözeltilerde gelişme gösterir ve alkolü fermente ederek ortaya su ve asetik asit çıkarmaktadır.

Sirke üretiminin yapılabilmesi için olması gereken 3 şart vardır. Bunlar; hava(oksijen) ile sirkeleşme olacak sıvının teması, sirke bakterisinin bulunması ve 20 ila 30 derece arasında sabit bir ısıdır.

Sirkenin İçeriğinde Neler Var?

Sirke ana bileşen olarak yapıldığı meyvenin özü, asetik asit ve sudan meydana gelir. Asetik asit oranı toplumların damak zevkine göre değişmekle beraber ülkemizde genel olarak %5'in altında olmamalıdır. Bu oran Avrupa'da %7'dir. Meyve özü olarak da imal edildiği meyvenin içinde ne varsa o maddeleri de içermektedir. Sirke yapım esnasında hiç ısıl işlem uygulanmadığı için meyvenin ya da bitkinin içerdiği maddelerde hiç bir azalma veya değişme olmadan sirkeye geçer ve içtiğinizde vücudumuz o meyveyi (bitkiyi) taze tüketmiş gibi faydalanır. Dolayısı ile her zaman taze olarak bulup tüketme imkanımız olmayan bitkileri sirkeleştirerek yıllarca taze olarak saklayıp gerektiğinde kullanabiliriz.

Sirke Nerelerde Kullanılır?

Sirke salata ve yemeklerde tatlandırıcı olarak kullanıldığı gibi, vücudumuzda yolunda gitmeyen durumlarda tedaviye yardımcı olarak içmek veya cilde sürmek suretiyle kullanıldığı gibi evde yer yüzey temizleyicisi, çamaşırlarda yumuşatıcı, bulaşıklarda parlatıcı ve sebze - meyve yıkarken de arındırıcı olarak da kullanılır.

Tedavi Edici Olarak Nasıl Kullanılır?

İlaç dışı tüm malzemeler tedavi edici değil tedaviye yardımcı ajanlar olarak kullanılırlar. Buna sirke de dahildir. Her tedavi edici ajan gibi sirke de yanlış kullanılırsa vücudumuza yarar değil zarar verir. Sirke eğer içilerek kullanılacaksa mutlaka tok karnına bir bardak suya bir çorba kaşığı sirke ilave etmek sureti ile içilir. Kesinlikle aç karnına alınmamalıdır. Asidik özelliği nedeni ile mide cidarına zarar verip ülsere neden olabilir. Tedaviye yardımcı olarak hangi durumda hangi sirkenin kullanılabileceği ileride açıklanacaktır.

Sirke Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar:

1- Sirke kurarken meyveyle birlikte bal da konur. Yanlış. Bal içerdiği propolis adlı madde nedeni ile doğal bir antibiyotiktir. Dolayısı ile mikroorganizma öldürücü etkisi vardır. Bu nedenle bal bin yıl da dursa bozulmadan kalabilir. Biz sirke yaparken maya adını verdiğimiz mikroorganizmaların çoğalması için çabalarız ki sirkemiz tutsun. Siz ortama antibiyotik verip bir taraftan bu mikroorganizmaların ölümüne sebep olursanız en iyi ihtimalle süreci uzatmış olursunuz. Ya da sirkeleşme asla gerçekleşmeyebilir. Doğrusu, bal yerine bildiğimiz toz şeker en uygun seçenektir. Üzüm sirkesi kuracaksanız şeker eklemeseniz de olur. Ama diğer bitkiler için şeker mayalanmayı başlatması açısından gereklidir. Miktar olarak da elma, armut, hurma gibi şekerli meyvelere kullanacağınız kavanoz kaç litrelikse o kadar çorba kaşığı şeker yeterlidir. Örneğin 5 litre kavanoz için 5 kaşık. Meyveniz ya da bitkiniz limon, zencefil, soğan, sarımsak gibi az şekerliyse o zaman miktarı biraz daha artırabilirsiniz. Şeker ilave ederken fazla olacağından korkmayın. Çünkü bu şeker önce etil alkole sonra da asetik asite dönüşeceğinden sizin vücudunuza bir molekül bile şeker girmez. Şeker miktarını biraz artırırsanız sadece sirkenizin daha keskin olmasını sağlamış olursunuz. Hiç bir zararı da olmaz.
2- Sirke kurarken diğer malzemelerle birlikte tuz da konur. Yanlış. Tuz mikroorganizma üremesini durdurur. Bu nedenle uzun süre saklamak istediğimiz besinleri tuzlarız. Salamura, turşu, tuzlama yaparız ki uzun zaman bekleyebilsin. Aksi takdirde mikroorganizmalar besinlerimizi çabucak bozar. Çürür, küflenir vs. Doğrusu, tuzu sirke anası çöktükten sonra süzüp, şişelemeden hemen önce ilave etmektir. Aslında tuzu sirke şarap olmasın diye ekliyor insanlar. Ama şarap olmadan da sirke olmuyor. O nedenle tuzu sirke oluştuktan sonra dökersek süreci sekteye uğratmamış oluruz.
3- Sirkemiz için malzemeleri ve suyu ekledikten sonra kabın ağzını sıkıca kapatmalıyız. Yanlış. Meyveler dibe çökene kadar ağzı kapalı kalabilir. Çünkü bu süreç şaraplaşma sürecidir. Şarap bakterileri (örneğin ekmek mayası) anaerobik ortamda çalışır. Yani çalışırken oksijene ihtiyaç duymaz ama karbondioksit açığa çıkarır. Bu da kabımızda basınç oluşmasına ve kapağın fırlamasına, içeriğinin fışkırmasına sebep olabilir. Meyveler dibe çöktükten sonra artık sirkeleşme başlamıştır ve sirke bakterileri çalışırken oksijene ihtiyaç duyar. Doğrusu kapağı kesinlikle kapalı olmamalı ve hava alması sağlanmalıdır. Bu amaçla kabın ağzı kapakla değil tülbentle kapatılır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  SİRKE VE RAKAMLAR Sirke yaparken sürekli rakamlarla boğuşuyoruz. Bu rakamlar çoğu zaman kafamızı karıştırıyor, neyin ne kadar olması gerek...